27 Ağustos 2010 Cuma

Persephone Ve Hades




Persephone bir gün kırlarda çiçek toplarlarken bir nergis görür. Nergisi koparmak çiçeğe doğru yaklaşır. O sırada Hades de yeryüzüne çıkmış ve Persephone’ yi görmüştür. Persephone’ nin güzelliğinden çok etkilenen Hades, kızı bileğinden tutarak, simsiyah atların çektiği arabasına atar ve onu ölüler diyarına kaçırır. O sırada Persephone o kadar ağlar, o kadar ağlar ki sesi, annesi Demeter’ in kulaklarına kadar gider.



Kızının kaçırıldığını duyan Demeter, onu bulabilmek için dokuz gün boyunca her yeri dolaşır, bu sürede ne ambrosia yer ne de nektar içer. Onun bu çabaları Eos ile Hesperos’un da gözünden kaçmaz. Demeter için ellerinden geleni yaparlar ama Persephone hala ortalıklarda yoktur. En sonunda Demeter, Güneş tanrısı Helios’un yanına gider ve ondan kızının Hades tarafından kaçırıldığını öğrenir. Demeter kızının ölüler diyarından olduğunu ve onun artık bir ölü olduğunu öğrendiğinde yüreğine saplanan korkunç acıyla Olympos’tan aşağı iner, kılık değiştirerek halkın arasına karışır. Umutsuzca dolaşarak Eleusis’ e kadar gelir. Tıpkı yaşlı bir kadın gibidir ve bir duvarın dibine yerleşip, oturur. Kuyudan su çekmeye gelen kral Keleos’ un kızları yaşlı kadını görür, alıp evlerine götürür. Demeter artık, Keleos’ un küçük oğlu Demephoon’ un dadılığını yapmaktadır. Demeter, Demephoon’ u kendi çocuğu gibi benimser ve onu ölümsüz yapabilmek için gizlice geceleri ambrosia ise sıvayıp, yanmakta olan ateşe doğru tutar. Bir gece kralın karısı Mataneira bu olaya tanık olur, dehşete düşer. O kadar korkar ki, çığlık atarak odaya girer. Demeter, çok sinirlenir çünkü onun tek amacı çocuğu ölümsüzlüğe kavuşturmaktır. Aniden değişen görüntüsüyle, etraf ışıklara saçılır, evin her tarafı güzelliklere boğulur. Onun bir tanrıça olduğu artık apaçık ortadadır. Onları affedebilmesinin tek bir yolu vardır. O da şehirde onun için bir tapınak kurmaları…


Ertesi gün şehirliler vakit kaybetmeden, tapınağı kurmaya başlarlar. Tapınak tamamlandığında Demeter, Olympos’u büsbütün terk eder ve günlerini kızının hasretiyle dolu bir şekilde bu tapınakta geçirmeye başlar. Demeter, tarım ve bereketin tanrıçasıdır. Ne var ki tapınakta geçirdiği bu süreler zarfında hayata küsmüş ve görevlerini yerine getirmemiştir. Korkunç bir kıtlık her yeri sarar, topraklar ürün vermez olur, Bütün insan soyu açlıkla karşı karşıya kalır. Sonunda Zeus, duruma el koyması gerektiğini düşünerek tanrıları, Demeter’e gönderir ama Demeter, buna hiç aldırış etmez, kızını görmeden hiçbir şey yapmamaya kararlıdır. Artık Zeus’un yapabileceği tek bir şey kalmıştır. O da kardeşi Hades’i ikna etmek…


Zeus’un haberci tanrısı Hermes, bu kararın üzerine yeraltı şehrine doğru yol alır. Hades’i, Persephone ile yan yana oturur bulur. Ona Zeus’un kararını açıklar. Persephone de annesini çok özlediğinden olacak, iyice süzülmüştür, Hermes’ in sözlerini duyunca sevinçle ayağa fırlar ve Hades’ e gitmek istediğini söyler. Hades, Zeus’un emirlerini yerine getirmek gerektiğini bilir. Persephone’ nin daha fazla üzülmesine de gönlü razı olmamaktadır. Yalnız bir şartı vardır, Persephone gidecek ama mutlaka yeniden geri dönecektir. Bu şartı kabul edilir. Bunun üzerine, kendisini unutmaması ve yeniden geri dönmesi için Hades, Persephone’ ye bir nar tanesi yedirir.


Persephone çok mutlu olur, sonunda annesine kavuşabilecektir, Hermes, altından arabasının dizginlerini tuttuğu gibi hızla Demeter’ in tapınağına doğru yol alır. Anne ile kızın kavuşması olağanüstüdür. Bir anda toprak yeşillere bürünür, her yerde rengârenk çiçekler açar. Nihayet kasabalara, köylere, şehirlere bahar gelmiştir. Ne var ki Demeter’ in mutluluğu fazla sürmeyecektir. Nar tanesini duyunca, kızının yine oraya gideceğini, Hades’e döneceğini anlar. Bu sefer Zeus, başka bir habercisi olan, tanrıların en yaşlısı aynı zamanda öz annesi Rhea’yı, Demeter’e gönderir ve onunla bir anlaşma yapar. Anlaşmaya göre Persephone gidecek ama yine geri gelecektir. Yılın üçte birini ölüler ülkesinde, üçte ikisini de Demeter’ in yanında geçirecektir. Demeter bunu kabul eder ama kızının her gidişi onun için her defasında yeni bir ızdırap olur, sonsuz bir acıya dönüşür. Öyle ki Persephone ölüler diyarına indiğinde, onun ölümüne üzülen Demeter, topraktan elini ayağını çeker, toprak çoraklaşır, ağaçlar kurur, çiçekler solar ve kış mevsimi geri gelir. Persephone’ nin ayakları yeniden çoraklaşmış toprağa değdiğinde ise her yer çiçeklere bürünür, yeşillere doyar, baharlar gelir ama tıpkı annesi Demeter gibi Persephone de hep bilir, sonunda soğuk ölüm yine kendisini beklemektedir. Persephone’nin her ölümü kışı, her doğuşu da yazı geri getirecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.