27 Ağustos 2010 Cuma

Mitoloji Sözlüğü N

N


Naiad’lar – Çeşmelerin, kaynakların, derelerin Nymphe (peri)lerine verilen ad. Çok güzel birer kız olan Naiad’lar da, insanlar gibi faniydiler. Çeşmelerin, göllerin, bazen bir, bazen de birkaç tane perisi olurdu. Bunları Zeus7un kızları sayanlar olduğu gibi, Okeanos7un kızları olduğunu söyleyenler de vardır.



Naksos – Bir ada. Poseidon Amphitrite’yi,bu adada kızkardeşleri Nereid’ler arasından kapıp kaçırmıştı. Yine bu adada, Theseus zavallı Ariadne’yi yalnız başına bırakıp gitmişti.


Nannakos – Phyrigia’nın en eski kralı, Deukalion tufanının olacağını sezen Bu Anadolulu dindar kral, bütün halkı toplayarak hep birlikte dua etmişler, ağlamışlar, Tanrılar da bunları tufandan korumuş.


Napea – Napois, çayırlık anlamına gelir. Çayırların perilerine bu ad verilirmiş.


Narkissos – (Narciss – Narcissus) – Aşktan kaçınan güzel bir delikanlı. Nergis dediğimiz çiçeğe çevrildi.


Nauplios – Euboea adası kralı. Poseidon ile Amymone’nin oğlu. Bu kral, Klymene adında güzel bir kadınla evlenmiş ve bir çok çocuk babası olmuş. Palamedos adındaki oğlu Troia savaşında Odysseus tarafından öldürülmüştü. Çok sevdiği oğlunun öldürülmesi, kralın kalbinde onulmaz yaralar açtı. Öç almak için her çareye başvurdu. Bütün Yunanistan’ı dolaştı. Yakışıklı ve çapkın gençleri etrafına topladı. Troia önünde çarpışan Yunan büyüklerinin karılarını ayarttı. Hayatın yegâne zevkinin kadın olduğu fikrini delikanlılara aşıladığı için, savaşa giden, zafer peşinde koşan Yunan komutanlarının karıları birer fahişe oldular. Kadınların paylaşılamaması yüzünden delikanlılar birbirine giriyorlar, kan döküyorlardı. Fuhuş ve cinayetler bütün Yunanistan’ı kaplamıştı. Nauplios’un arzusu buydu. Fakat kralın kalbindeki intikam ateşi bir türlü sönmüyordu. Kendi adasının etrafındaki kayalıklarda ateşler yaktırdı ve Troia savaşından dönen gemilerin kayalara çarparak parçalanmalarına sebep oldu. Fakat her şeye rağmen Odysseus’a bir şey yapamadı ve bu yüzden üzüntüye kapılarak kendi kendini, yüksek bir kayanın üstünden atarak öldürdü.


Nausikaa – Skeria adasının kralı Alkinoos’un kızı Odysseia’nın en güzel hikayelerinden birinin kahramanı olan bu genç kız, Odysseus’u adanın sahilinde bayılmış olarak bulmuş, ona elbise sermiş ve akşam karanlığında kahramanı saraya götürüp babasına takdim etmiş. Tanrıçlara kadar güzel olan bu prenses, asaletin de sembolüdür.


Neanthos – Lesbos Tiranı Pittakus’un oğlu. Apollon mabedine konan meşhur Orpheus’un lirini kendi kendine sesler çıkartığını işitince gitti, Trakia’lı kahramanın lirini rahiplerden parayla satın aldı. Ağaçları ve kayaları yürütmek için kırlara açıldı. Fakat, lirin sesine ağaçlar ve kayalar gelmedi, köpekler koşuştular ve Neanthos’u parçaladılar.


Nektar – İçenlerin ölmezlik kazandıkları ve Tanrılara mahsus olan içki.


Neleus – Poseidon ile Tyro’nun oğlu. Pleus’un kardeşi. Karısı Khloris ona Nestor’u doğurdu. Neleus, Herakles’le savaşıp yenildi.


Nemea – Argolis’de eski bir şehrin adı. Herakles burada azgın bir arslanı öldürdü.


Nemesis – Gecenin kızı intikam Tanrıçası. Aynı zamanda o, dünyada adaleti koruyan, haklıyı haksızdan ayırd eden bir ahlak Tanrıçası telakki ediliyordu. Eskiden İzmir’de basılan paralar üzerine, karaborsacıları korkutmak için Nemesis’in resmi basılıyordu.

Neoptolemos – Akhilleus ile Lykomenedes’in kızı. Deidamie’nin oğlu. Onun bir adı da Pyrrhos’dur. Sarışın olduğu için bu ikinci ad verilmiştir. Kahin Helenos “Onsuz Troia alınamaz” dediği için Skyros adasında kayıbabasının sarayında rahatça yaşayan Neaptolemos’u Odysseus aldı, Troia’ya getirdi. Haşin, merhametsiz bir kahramandı. Babasından yiğitlik, cesurluk almış, fakat acımak, affetmek duygusundan yoksundu. Troia’nın ihtiyar kralı Priamos’u, Zeus tapınağında kesmişti.


Nephele – Bulut anlamına gelen, Nephele, Athomas’ın karısı, Hele ile Phririksos’un annesi. (Bak. Helles Pontos)


Neptune – (Neptunus) – Romalıların denizler Tanrısı Poseidon’a verdikleri ad.


Nereus – Denizler ihtiyarı Nereus, Pontos (Deniz), Gaia (Toprak)’nın oğlu. Okeanos’un kızı Doris ile evlenmeden Nereid’ler doğdu.

Nereidler – Neresus ile Doris’in kızları olan deniz perilerine verilen ad. Birbirinden güzel dalgaların sembolü olan bu ad dalgaların bir vasfını karşılardı. (Glauke – Mavi), (Thalia – Dalgalı), (Kyomodeke – Oynak) anlamlarına gelir. Bunların en meşhurları: Galateia ile Thets’dir.


Nerio – Romalılarda savaş Tanrısının karısı olup, kahramanlığı temsil eder.


Nerites – Nereus ile Doris’in oğlu olup güzelliğiyle Aphrodite’ye kendini sevdirmişti. Aphrodite, daha Olympos’a çıkmadan önce denizlerin güzel delikanlısı ile gönül eğlendiriyordu. Olympos’a uçarken Nerites’e de kanat takıp uçurmak istedi. Fakat denizlerin oğlu, annesinin ve babasının yurdunu Tanrılar dağına tercih ettiği için Aphrodite’yi kızdırdı. Tanrıça onu, kayaya yapışıp kalan, hareket etmeyen kabuklu bir deniz hayvanına çevirdi, onun reddettiği kanatları da oğlu Eros (Aşk)’a taktı. Onunla beraber Tanrılar dağına uçtular.


Nessos – Kentaur’lardan biri. İksion ile Nephele’nin oğlu Herakles’in karısı Dejanira’yı kaçırmak istedi. Fakat Evenos’un kabarmış sularını geçince Herakles onu öldürdü.


Nestor – Neleos ile Khloris’in en genç oğlu. Herakles, onun on bir kardeşini öldürdüğü zaman yalnız Nestor kurtuldu ve babasının yerine Pylos kral oldu.


Nikaea – Sangarios (Sakarya) nehrinin kızı. O, aşktan nefret ediyo, sadece avlanmaktan hoşlanıyordu. Hymnos adında bir çoban bu güzel nehir perisine gönül verince, Nikaea, aşık çobana kızdı ve onu öldürdü. Fakat, Eros (Aşk), bu kalpsiz kızı Dionysos’a gösterdi. Nikaea bir gün Sakarya nehrinde yıkanıyordu. Şarap Tanrısı bu su perisini çıplak olarak görünce aklı başından gitti. Fakat Nikaea, Dionysos’a da yüz vermedi. Bunun üzerine kurnaz Dionysos, peri kızının içtiği suya şarap karıştırarak onu sarhoş etti ve kolları arasına aldı. Onların birleşmelerinden Telete adında bir kız doğdu. Peri kızı, bu zoraki evlenmeden hoşlanmadı, intihar etmek istedi, fakat sonradan şarap Tanrısı ile candan dost oldu ve Satyros adında bir de oğulları oldu. Dionysos, Hindistan seferinden dönüşünde sevgilisi için bugün İznik denilen Niaea şehrini kurdu ve onun adını verdi.


Nike – Zafer Tanrıçası. Romalılar buna Viktoria derlerdi.


Niobe – Lydia kralı Tantalos’un kızı. Apollon ve Artemis’in annelerini hor gördüğü için, kayaya çevrildi.


Nireus – Helene’yi almak isteyen delikanlılardan biri. Çok güzeldi, fakat basit bir ailendendi.


Nisos – Athena kralı Pandion’un oğlu. Bunun Skylla, adında bir kızı vardı. Skylla, Minos’u sevdiği için babasına hainlik etmişti. Nisos’un başkenti, kızının hainliği yüzünden Girit’lilerin eline düşünce, Minos babasına vefalı olmayan bir sevgiliden hayır gelmeyeceğini bildirdiği için ona yüz vermedi, kız da üzüntüden kendini denize atarak boğuldu. Skylla bir balığa, Nisos da bir kardala çevrildi.


Nomos – Kanunların koruyucusu.


Notos – En önemli dört rüzgardan biri. Eos (Şafak) ile Astraeos’un oğlu. Güney rüzgarı Lodos, Latincesi Uster.


Nyks – Khaos’un kızı, Gece.


Nykteus – Poseidon ile Kelene’nin oğlu, Antiope’nin babası.


Nyktimene – Lesbos kralı Epopeus’un kızı. Nyktimene, tuhaf ve iğrenç bir aşkın kurbanı oldu. Babasına gönül verdiği için Tanrılar onu yarasaya çevirdiler.


Nyktis – Nykteus’un kızı. Thebai kralı Labdakos ile evlendi. Laios doğdu.


Nymphe’ler – Dağlarda, kırlarda, ormanlarda, derelerde yaşadıkları sanılan peri kızları. Daha doğrusu çok güzel birer kız şeklinde olan Tanrıçalar. Eski Yunanlıların inanışlarına göre bütün dünya Nymphe’lerle doluydu. Bunlar, yukarıda sayılan yerlerde yaşamayı adet edinmişlerdi. Artemis ile birlikte avlanırlar, Dionysos’la eğlencelere katılırlar, Apollon ve Hermes’e refakat ederlerdi. Güzel insanlara, yakışıklı delikanlılara gönül verdikleri de olurdu. Kirke, Kalypso birer peri oldukları halde Odysseus’u sevmişlerdi. Nomia, Daphnis’e; Galatea, çoban Akis’e gönül vermişti. Fakat onlara gönül veren ya da Nymphe’lere kendini sevdirenlerin başı muhakkak belaya girer. Bununla beraber, kahramanların çoğunun anneleri birer Nymphe’ydi.


Nysa – Nysa dağına adını veren bir peri kızı. Çocukken Dionysos’u bu dağın perileri büyüttüler.


Nyssia – Anadolu’da Phrygia’nın efsanevi kralı Kandaulos’un karısı. Kral, karısının güzelliğinin hayranıydı. Gözdelerinden Gyges’i, gizlice, karısını çıplak görmesi için yatak odasına aldı. Nyssia, kocasının bu hayasızlığının farkına varınca, Gyges’i “Ya kocamı öldür, benimle evlen ya da sen ölümü göze al!” diye korkutunca Gyges, kral Kandaulos’u öldürdü ve Nyssia ile evlendi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.